GEMİSİNİ TERK ETMEYEN FUTBOLCULAR

Francesco Totti

Pazar günü, televizyon kumandanız ile kanallar arasında dolaşırken bir İtalya Ligi maçına denk geldiniz. Sahadaki takımlardan biri Roma mı? O zaman Totti hatrına bu maç seyredilir. Uzun yıllardır en azılı futbol taraftarından bu sporu ara sıra seyreden izleyecilere kadar herkes bu anı birkaç kez yaşamıştır. Bazen çok iyi kadrolarla şampiyonluk kovalayan, bazen orta sıralara demir atana gladyatörlerin efsanesi 1989 yılında 13 yaşında bir genç olarak Roma kulübünün kapısından girmişti. Yetenekli bir yıldız olarak o yaşlarda parlamıştı ve bu kararının arkasında AC Milan’ın cazip teklifini reddeden annesi vardı. Oğlunun evde kalmasını, uzaklara gitmemesini istiyordu. Totti de bu yolu seçti. 1992’de profesyonel takıma yükseldiği Roma’dan asla ayrılmadı. Geçenlerde 38. yaşına basan İtalyan yıldız tartışmasız kulüp tarihinin en büyük futbolcusu.


Steven Gerrard

Muhtelemen bu ismin geleceğini tahmin etmiştiniz. Totti gibi Steven Gerrard da gemisini terk etmeyen efsaneler listesinin başında yer almayı hak ediyor. Liverpool’da doğup büyüyen Gerrard, belki geçmişte lig şampiyonluklarına ambargo koyan Liverpool takımlarına yetişemedi ama en zor zamanlarda Jamie Carragher ile birlikte takımın liderliğini en iyi şekilde yaptı. Her şeye rağmen Şampiyonlar Ligi, UEFA Kupası gibi unutulmaz zaferler kazanan takımların başrolü olan Gerrard sonuna yaklaştığı kariyerinde bir Premier Lig zaferinin hayâlini kuruyor.



Alessandro Del Piero

Evet, kariyerinin sonunda Juventus’tan ayrıldı. Evet, bu listedeki öteki isimlere nazaran birden fazla kulüpte oynadı. Lâkin bir Juventus efsanesi olarak 20 sene kulübüne hizmet eden Del Piero’yu liste dışı bırakırsak modern futbol tarihi bizi affetmez. Annesinin tavsiyesiyle futbol kariyerine kaleci olarak başlamayı düşünen, geçmişte Sampdoria forması giyen abisinin teşvikiyle forvete dönen Del Piero, İtalyan futbolunun en büyük kariyerlerinden birine sahip. 1993’te Juventus’a transfer olan yıldız isim tam 19 sezon top koşturduğu kulübüyle büyük başarılar da kazandı, zor günler de geçirdi. Müzesi sayısız kupa ve ödülle dolu olan Del Piero, 2012’te rotasını Avustralya’ya çevirmiş, iki sezon Sydney FC’de forma giymişti. İtalyan yıldız bu sezon başında Hindistan Süper Ligi takımlarından Delhi Dynamos’a transfer oldu.



Ryan Giggs

Son dönemin özel spor belgesellerinden Class of 92 ile Manchester United kariyerlerine ve serüvenlerine ilgi artan bir neslin en farklı üyesi. Kırmızı Şeytanlar’ın kapısından belgeselde beraber yer aldığı David Beckham, Phil Neville, Gary Neville gibi isimlerle aynı dönemde giren Giggs’in takımdaki kariyeri de hepsinden uzun oldu. 1992’te kurulan Premier Lig’de en çok forma giyen futbolcu olan yıldız isim, ligin yaşayan tarihi hâline geldi. Adı Manchester United ile özdeşleşen Ryan Giggs’in gelecekte kulübün teknik direktörü olmasına da kesin gözle bakılıyor.



Xavi

 Barcelona ve İspanya Milli Takımı'nın 2000'lerdeki altın çağının arkasındaki zeka. Futbol felsefesini İngiliz The Guardian gazetesine verdiği röportajda "bütün gün boşluk aramak" olarak tanımlayan Xavi, 11 yaşında La Masia akademisiyle merhaba dediği Barcelona'da hep o boşlukları buldu. Frank Rijkaard ile başlayan, Pep Guardiola ile zirveye çıkan takımın orta sahadaki komutanı oldu. Ronaldinho, Messi gibi süperstarlar daha parıltılı işlerle öne çıkarken Xavi, aynı bölgeyi ve benzer serüvenleri yaşadığı Iniesta ile birlikte basit oynamanın aslında ne kadar değerli olduğunu gösterdi. Ve tek bir kulübe ömrünü adamanın...